BİST100 Endeksinde son 3-4 haftadır yaşanan hareketlilikte yatırımcıların memnun olmadığı aşikar. Trend olmaması ve hisselere para giriş-çıkışlarında anlamlı / haber bazlı hareketlerin yoksunluğu adeta 'testere hareketi' olarak nitelendirdiğimiz bir şekilde ortalığı adeta dağıttı. Özellikle robot işlemlerinde piyasada alıcıya karşı satıcı, satıcıya karşı alıcılı yüksek montanlı işlemler piyasayı temellerinden iyice kopardı.
Gel gelelim son günlerde yaşanan gelişmelere... Eylül ayından ekim ayına miras kalan kötü olayların çoğunu Rahip Brunson'ın serbest kalmasıyla beraber atlattık. ABD ve Almanya ile ikili ilişkilerimizde düzelmeler meydana geldi. En nihayetinde ABD bizi İran'a yönelik yaptırımlarından 6 aylığına muaf tutarken, İstanbul'da Merkel-Putin-Macron ve Erdoğan zirvesiyle Suriye'de birlikte adım atma kararı çıktı. Eylül ayında dayak yediğimiz tüm konular bu sefer çözüldüğünde tüm yaraları saramadık. Endeksin bu seferki fiyatlaması 95--96bin seviyelerinde sınırlı kaldı. Şahsi kanaatim endeksin bunları 100bin civarında fiyatlaması gerektiği yönündeydi. Bir süredir yaşadığımız finansal istikrarsızlıklar ve yüksek volatilite kasım ayında dinginleşirken endeksin yukarıda 500 günlük ortalamalasını geçemediğini görüyoruz.
Geldiğimiz noktada Türkiye ekonomisine baktığımızda enflasyon ve faiz konusunda bulunduğumuz noktalarda endeksin bir süredir bulunduğu konsolide aralıkta durmasının zor olduğunu ve yeni normal seviyelerin 87bin-94bin aralığı içinde olma riskinin bulunduğunu belirtmeliyim. Bu nedenle yüksek maliyetli hisseveya vadeli alımından kaçınmanızda fayda var. Yeni alıcılar bir süre beklemeli ya da vadesini kısmalı, yüksek maliyetli alıcılar ise karlarını endeks yükselişlerinde realize etmeli.
Bu aşamada 500 ile 50 günlük ortalamaları arasında seyreden endekste testere etkisinde kalmamak adına daha kısa vadelerde ve endeksin yüksek olmadığı, detsek seviyesinde bulunduğu yerlerde işlem yapmanın daha uygun olduğu görüşündeyim.